• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Ders-Akademi/1405878436342260

Üyelik Girişi

BOŞALTIM SİSTEMİ


BOŞALTIM SİSTEMLERİ

Canlıda metabolik faaliyetler sonucunda vücud dışına atılması gereken zararlı ve artık maddeler oluşur. Bu zararlı ve artık maddelerin dışarı atılmasına boşaltım, boşaltımda görev yapan organ ve yapılarınoluşturduğu sisteme de boşaltım sistemi denir.

A. BİR HÜCRELİLERDE BOŞALTIM

Tek hücreli organizmalarda boşaltımısağlamak amacıyla oluşmuş özel bir yapı veya sistem yoktur.

Tek hücreli canlılardan amip, öglena ve paramesyum da CO2, NH3 gibi boşaltım maddeleri pelikula denilen hücre zarından difüzyon ve osmozla atılır.


Tatlı sularda yaşayan amip, öglena ve paramesyum gibi organizmalar metabolizma artıklarını hücre yüzeyi ile attıkları için, hücre hacmine göre hücre yüzeyi fazladır. Bu nedenle hücreye sürekli su girer. Bu su hücrenin aşırı şişerek patlamasına neden olabilir. Hücrenin patlamasını önlemek için fazla su kontraktil kofullarla difüzyonun tersi yönünde dışarı atılır.






B. OMURGASIZLARDA BOŞALTIM

  • Alev hücresinin esas görevi hayvanın vücudundaki su dengesini sağlamaktır.Sünger ve sölenterlerde, boşaltım organı bulunmadığından, boşaltım vücut yüzeyinden difüzyonla sağlanır.
  • Yassı solucanlardan Planarya da boşaltım organı olarak “alev hücreleri” bulunur.
  • Halkalı solucanlar da (toprak solucanı) karbondioksiti vücut yüzeyinden difüzyonla dışarı atar. Boşaltım organı, olarak nefridyum bulunur.

Şekil : Toprak Solucanında Nefridyumlar

  • Yumuşakcalarda da boşaltım organı nefridyumlardır. Nefridyumlar kirpikli hunilerle başlar ve düz bir kanalla manto boşluğuna açılır. Örneğin Midye ve Salyangoz.
  • Böceklerde oluşan karbondioksitin organizmadan atılması, trake borularıyla gerçekleşir. Boşaltım artıkları ise “Malpighi tüpleri” ile atılır.

C. OMURGALILARDA BOŞALTIM

Omurgalılarda üreme sistemi ile boşaltım sistemi birbirine bağlantılı olup, boşaltım böbrekler ile yapılır.

Su ve Kara Hayvanlarında Azotlu Artık Maddelerin Boşaltımla Atılması

  • Suda yaşayan tek hücrelilerle küçük basit yapılı su hayvanları amonyağı bol su ilebirlikte atarlar. Seyreltildiği için amonyağın zehirli etkisi azaltılmış olur.
  • Tatlı su balıklarında NH3 ve üre solungaçlar ve ağız epitelinden difüzyonla dışarıya atılır. Böbrekler daha çok su dengesini ayarlamada görev yapar.
  • Deniz balıklarında glomerulus körelmiştir. Böbrek kandan çok az su süzer. Fazla tuzsolungaçlardaki tuz bezleriyle dışarı atılır.
  • Kara hayvanlarından böcekler, sürüngenler ve kuşlar vücutlarına çok az sualdıklarından amonyağı ürik asit kristallerine dönüştürerek dışarı atarlar. Böylece zehirli amonyağı çok az zehirli ürik asit halinde ve su kaybını en aza indirerek atmış olurlar.
  • İnsanlar ve memeli hayvanlar amonyağı daha az zehirli üreye dönüştürürler. Ürenin vücuttan atılması da bir miktar suyla sağlanır.
Ürenin çözünerek atılması için gerekli olan su, amonyak için gerekenden çok az, ürik asit için gerekenden biraz fazladır.

Üre oluşumu ornitin devri olarak adlandırılan bir tepkime dizisiyle sağlanır. İnsanda üre kuş ve sürüngenlerde ise ürik asit oluşumunun gerçekleştiği yer karaciğerdir.

Karaciğerde oluşan üre, kan dolaşımına katılır ve böbreklere ulaşır. Kan böbreklerden geçerken süzülen üre idrarla dışarı atılır.

 

D. İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ

İnsan boşaltım sisteminin başlıca organları böbrekler, idrar kanalları ve idrar torbasıdır.Her böbrekten çıkan birer adet idrar kanalı (üreter), idrar torbasına (mesane) bağlanır. İdrar torbası da idrar kanalı (üretra) ile dışarı bağlanır.

Şekil : İnsanda Boşaltım Sisteminin Genel Yapısı

Böbrek, dıştan içe doğru kabuk (=korteks), bunun altında yer alan öz (=medulla)bölgesi ve havuzcuktan (pelvis) meydana gelmiştir.

Böbrekte görev yapan temel birim nefrondur. Bir böbrekte yaklaşık 2 – 2,5 milyon nefron bulunur.

1. Nefronlardan Kanın Süzülmesi

Böbreklere gelen kanın süzülmesi boşaltım kanalcığının başlangıcındaki kılcal damarağından süzülür.

Şekil : Kılcallardan Nefron Kapsülüne Süzülme

Bu süzülme tamamen fizikseldir. Kılcal damarlardaki yüksek kan basıncı, kan plazmasının bir kısmının boşaltım kanalcığına geçmesine sebep olur.

Bu geçiş olayına süzülme denir. Boşluğa geçen sıvıda inorganik tuzlar, glikoz, üre ve sugibi maddeler bulunur.  Sağlıklı bir insanda yaklaşık bir günde 180 lt lik sıvı süzülür. Bu kan basıncına bağlı olarak değişir.

2. Geri Emilim ve İdrar Oluşumu

Eğer boşaltım kanalcığına süzülen sıvı aynen dışarı atılsaydı vücut çok miktarda su ilebirlikte glikoz, amino asit, ve inorganik tuzlar gibi faydalı maddeleri de kaybetmiş olurdu.

Şekil : Nefronda Süzülme, Salgılama ve Emilim Olayları

Fakat durum böyle değildir. Süzülen sıvı içindeki faydalı maddeler ve suyun büyük bir bölümü kanalcık hücreleri tarafından emilerek tekrar kana geri verilirSu dışındaki diğer maddeler çoğunlukla aktif taşımayla geri emilir.

Emilen su miktarı vücudun o sıradaki ihtiyacına bağlı olup hipofizden salgılanan“antidiüretik”(vazopressin) hormon tarafından ayarlanır. Süzülme ile bütün maddeler Bowman kapsülüne geçemezler kanalcık hücrelerini saran kılcal damarlardaki bu maddeler (H+ ve NH+4) aktif taşıma ile kanalcığa geçirilerek idrar oluşturulur. Bu olaya salgılamaveya aktif boşaltım denir.

Şekil : Bir Nefronun Kısımları

Belirli bir pH’ta olan idrarda su, üre, ürik asit vardır. İdrar öz bölgesindeki toplama kanallarından havuzcuğa boşalarak idrar kanalı ile idrar torbasında biriktirilir ve zamanzaman idrar torbası düz kaslarının otonom çalışmasıyla dışarı atılır.

3. Böbreğin Düzenleyici Rolü

Böbrekler, kanın bileşimini, pH derecesini, ve vücuttaki su, sodyum ve potasyum gibi maddelerin miktarını düzenlemede görev yaparlar.

Ayrıca doku sıvısındaki su ve tuz miktarını düzenler. Böbreklerin bu düzenlemede göreviniyapmasında böbrek üstü bezlerinden salgılanan “aldosteron” ve hipofiz bezinin salgıladığı“antidiüretik” hormonun etkisi büyüktür.

4. Böbreğin Görevleri

  • Metabolizma artıkları ve zehirli maddeleri atmak.
  • Organizmanın su dengesini ayarlamak.
  • İç ortamın iyon dengesini düzenlemek.
  • Kan plazmasının osmotik basıncını düzenlemek.
  • Organizmanın asit – baz dengesini düzenleyerek kan PH sının 7,4 te kalmasınısağlamak.