Asıl ismi "Veysel Şatıroğlu" olan Âşık Veysel Şatıroğlu, 25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesinde çiftçi bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelir. İki yaşındayken geçirdiği çiçek hastalığı yüzünden bir gözünü, daha sonra elim bir kaza neticesinde diğer gözünü kaybeder.
Âşık Veysel Şatıroğlu, gözlerinin dış âleme kapalı olması nedeniyle çocukların arasına karışmaz. Bu özelliğini fark eden babası ona bağlama alır. Bağlamayı öğrenen Veysel, ilkin başka ozanların bağlamalarını çalar. Daha sonra kendisinin kaleme aldığı eserleri çalmaya başlar. Türkiye'nin birçok yöresini gezerek bu türkülerini çalar ve herkesçe tanınan birisi olur.
Âşık Veysel Şatıroğlu, akrabaların kızı olan Esma Hanım ile evlenir. Bu eşinden olan ilk erkek çocuğunu kaybeder. Daha sonra da anne ve babasını kaybeder. Bu vesileyle hayata olumsuz bakmaya başlar. Eşinin de başka birisiyle kaçması Âşık Veysel Şatıroğlu'nu yıkar. Bütün bu olumsuzlukları unutmak için kendisini türkülere verir. Acıklı, içten türküler söyleyerek kendini avutmaya çalışır.
Âşık Veysel Şatıroğlu, bu olumsuzluklar neticesinde memleketini terk ederek başka köye yerleşir. Burada da dolandırılır ve büyük sefalet çeker. 1931'de yapılan Halk Şiirleri Bayramı ile maddi ve manevi anlamda rahatlar. 1933'te Cumhuriyet'in onuncu yıl kutlamalarında "Atatürk'tür Türkiye'nin İhyası" adlı şiirini okur ve büyük beğeni toplar. Daha sonra "Gülizar" adında birisiyle hayatını birleştirir.
Âşık Veysel Şatıroğlu, 1941-1946 yılları arasında Köy Enstitülerinde bağlama ile halk türküleri dersleri verir. 1965'te çıkarılan özel kanunla kendisine maaş bağlanır. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi müzisyenler, Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağlar. Ayrıca anısına Şarkışla'da her yıl şenlikler yapılır.
Âşıklık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel Şatıroğlu, 21 Mart 1973'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivralan köyünde hayata veda etti.
Edebi Kişiliği
Eserleri
Şiir
Dostlar Beni Hatırlasın
Sazımdan Sesler
Deyişler
Âşık Veysel'in Şiirlerinden Örnekler
BENİM SADIK YÂRİM KARA TOPRAKTIR
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır
Ademden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yârim kara topraktır
Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır
Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır
Dileğin var ise Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yârim kara topraktır
Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allah'a
Hak'kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yârim kara topraktır
Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yârim kara topraktır
Herkim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır
Âşık Veysel Şatıroğlu
UZUN İNCE BİR YOLDAYIM
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Uykuda dahi yürüyorum
Kalmaya sebeb arıyorum
Gidenleri hep görüyorum
Gidiyorum gündüz gece
Kırk dokuz yıl bu yollarda
Ovada dağda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece
Şaşar Veysel işbu hale
Gâh ağlaya gahi güle
Erişmek için menzile
Gidiyorum gündüz gece
Âşık Veysel Şatıroğlu
DOSTLAR BENİ HATIRLASIN
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın
Açar solar türlü çiçek
Kimler gülmüş kim gülecek
Murat yalan, ölüm gerçek
Dostlar beni hatırlasın
Gün ikindi akşam olur
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın
Âşık Veysel Şatıroğlu
BEN GİDERİM SAZIM SEN KAL DÜNYADA
Ben giderim sazım sen kal dünyada
Gizli sırlarımı aşikâr etme
Lâl olsun dillerin söyleme yâda
Garip bülbül gibi ah ü zar etme
Gizli dertlerimi sana anlattım
Çalıştım sesimi sesine kattım
Bebe gibi kollarımda yaylattım
Hayali hatır et beni unutma
Bahçede dut iken bilmezdin sazı
Bülbül konar mıydı dalına bazı
Hangi kuştan aldın sen bu avazı
Söyle doğrusunu gel inkâr etme
Benim her derdime ortak sen oldun
Ağlarsam ağladın gülersem güldün
Sazım bu sesleri turnadan m'aldın
Pençe vurup sarı teli sızlatma
Ay geçer yıl geçer uzarsa ara
Giyin kara libas yaslan duvara
Yanından göğsünden açılır yara
Yâr gelmezse yaraların elletme
Sen petek misali Veysel de arı
İnleşir beraber yapardık balı
Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı
Ben babamı sen ustanı unutma
Âşık Veysel Şatıroğlu
GÜZELLİĞİN ON PAR'ETMEZ
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa
Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandir yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa
Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikri başka başk'olmasa
Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Âşık ve maşuk olmasa
Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı Veysel adı
O sana âşık olmasa
Âşık Veysel Şatıroğlu