Aldır abası, yeşildir cübbesi Kiraz Bir kuyum var, iki türlü suyum var Yumurta Gölgesiz dağlar aşar Ses Hak Taala hoş yaratmış Bir yeşil dal üstüne Kenarı zil varak Ortası altın varak Gül Açarsam dünya olur yakarsam kül olur Harita Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok Karınca Eğri oturalım, doğru konuşalım. Deve Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. Karpuz Yeter Çektiğim! Fotoğraf makinası Geceleri fener, gündüzleri söner. Yıldız Bir sözdür ki şeytan kaçar, Bir anahtardır, her kapıyı açar… Bismillah Minarede ses, Ölümsüz nefes Ezan Eğilirsin kalkarsın, Engelleri yıkarsın, Bazen perde açılır, Sen Kabe’ye bakarsın. Namaz Duygular içinde pirdir, Onsuz hayat zehirdir. Sevgi Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok Karınca Yer altında sakallı dede. Pırasa Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil. Kabir Yeraltında uzun minare. Havuç Eli yok, ayağı çok. Kırkayak Zilim var, kapım yok. Telefon Kolu var, eli yok, Karnı yarık karnı yok. Ceket Elsiz ayaksız kapı açar Anahtar Çarığı çattım bacaya attım Terezi İstanbul’da pişti Kokusu buraya düştü Mektup İnce ince kadayıf Bizim hanım çok zayıf Bir kusuru varsa Bir gözü kayıp İğne Dağa varır seslenir, Köye gelir yaslanır. Balta Suda yayılır, karada bayılır. Balık Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil. Kabir Havada uçar, kanadı yok. Bulut Canı var, kanı yok. Kelebek Dört ayaklı ayı, üstünde kabadayı Sandalye Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli. Anne Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli. Anne Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. Karpuz Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum. Telefon Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz. Akarsu Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz. Akarsu Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem. Yol Gece gündüz yufka açar! Deniz Geceleri fener, gündüzleri söner. Yıldız Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir? Fırın Mavi atlas, Makas kesmez. Deniz İncecik beli, Elimin eli. Çatal Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. Karpuz Sarıdır sallanır, dalında ballanır. Portakal Zilim var, kapım yok. Telefon Gece gündüz yufka açar! Deniz Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil. Gül Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım. Göz Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper. Havlu İncecik beli, Elimin eli. Çatal Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir? Fırın Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli. Anne Küçük kare kutu, İçi insan dolu. Televizyon Bağlarım yürür, Çözerim durur. Ayakkabı Bahçede bağlı bohça Lahana Alaca yılan, Ağaca dolan Fasülye Fini fini fincan, İçi dolu mercan. Nar Yer altında sakallı dede. Pırasa Eğri çınar yerde yatar; Yerden alır, gökte yutar. Deve Altı darı, üstü deri; İçinde bir avuç darı. İncir Yer altında civcivli tavuk. Patates Yağmurlu havada göz kırpar. Şimşek Yol üstünde kırmızı bohça. Domates Sesi var canı yok. Düdük Dört kardeş Birbirini kovalar. Araba tekeri Alçacık tepe, Zincirli küpe. Altın Sudan ayaz, Şekerden beyaz. Kar Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil. Kabir Sarıdır ayva gibi, Suludur elma gibi. Portakal, Limon Ay varken açarlar, Gün varken kaçarlar. Yıldızlar Ufacık mermer taşı İçinde bekler aşı. Yumurta Âşıkların habercisi, Sabahın tatlı sesi. Rüzgâr Yazılı mezar, Dünyayı gezer. Mektup Babam kandil, dedem çıra İşin yoksa beni ara. Ampül | Eğri oturalım, doğru konuşalım. Deve Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum. Telefon Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem. Yol Gece gündüz yufka açar! Deniz Sarıdır sallanır, dalında ballanır. Portakal Bir acaib nesne gördüm Alem bilir ismini Başını sürter kendini Öldürür cismini Kibrit Het didim Met didim Git şuraya Yat didim Süpürge Çıt demeden çalıya düşer Güneş Gökte açık pencere, kalaylı bir tencere. Ay Tırnağından övür alır Burnundan boğazlanır Buğday El eker dil biçer Yazı Dağdan gelir dat gibi Kolları var bıdak gibi Eğilir bir su içer Beğirir oğlak gibi. Kağnı Bir bağım var uzundur uzun Sene Ala bakar mora bakar Oturmuş bakla satar Baklanın okkası kaça dedim Çıldır çıldır yüzüme bakar Kurbağa Senede verir otuz okka üzüm Ramazan Beyaz duvar içinde, Sarı kanarya yatar. Yumurta Bakması güzel, Alması üzer. Gül Bir tas yoğurdum var, Yarısı ak, yarısı kara. Göz İncecik beli, Elimin eli. Çatal Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper. Havlu Bir sihirli fenerim, Kibritsiz de yanarım. Ampül Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli. Anne Dağlar ovalar aşar, sanma sakın yorulur, Bazan kabarır coşar, bazan ise durulur. Irmak İnci gibi dişlerim, odunları dişlerim. Testere Daldan dala atlarım, Kuyruğumdan sarkarım. Maymun Küçük mezar, dünyayı gezer. Ayakkabı Hırsız içerde, başı dışarda. Çivi Ak bir çubuk, tükenir çabuk. Tebeşir Ak bir çubuk, tükenir çabuk. Tebeşir Akşam çamur, sabah kömür. Kına Geceleri fener, gündüzleri söner. Yıldız Yeraltında uzun minare. Havuç Yeraltında kırmızı pancar. Turp Çat orda, çat burada, çat kapı arkasında. Süpürge Kolu var, eli yok, Karnı yarık karnı yok. Ceket Elsiz ayaksız kapı açar Anahtar Zilim var, kapım yok. Telefon Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil. Gül Altın tas, gümüş tas; Birini kaldır, birini as. Güneş ve ay Çarığı çattım bacaya attım Terazi Havada uçar, kanadı yok. Bulut Maldan paradan verilir, Kırkta bir. Onunla Cennete varmadan, Cennet olur kabir... Zekât Eli yok, ayağı çok. Kırkayak On kareş, onunun da üstünde taş. Parmaklar ve tırnaklar Yer altında sakallı dede. Pırasa Fini fini fincan, İçi dolu mercan. Nar Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım. Göz Biz biz idik biz idik, Otuz iki kız idik Ezildik buzulduk, Bir araya dizildik. Diş Çiğnenmeyen ak sakız. Su Gökten ay ile yıldızı kopardılar, kanımızın içine koydular. Bayrak Sayılmaz koyunum içinde bir koçum var Ay On ay yatar, İki ay kalkar, Feneri yakar, Etrafa bakar. Ateşböceği Canlı gider, cansız kovalar. Araba Alçacık dallı, Yemesi ballı. Çilek Kandilde var, mumda yok, Mendilde var, çulda yok. Dil Gökte gördüm bir köprü, Rengi var yedi türlü Gökkuşağı Dört ayaklı ayı, üstünde kabadayı Sandalye Çarığı çattım bacaya attım Terazi Uzaktan baktım bir karataş, Yanına gittim dört ayak bir baş. Kaplumbağa Başımda saç yok, içimde tat çok. Kabak Yaprağı ele benzer, Tarihi bilir ezber. Çınar Tarlası siyah, tohumu beyaz. Pirinç Bir kutuda beş koğuş, Kırmızı askerler yatıyormuş. Nar Sabreden derviş. Ona mutlaka ermiş. Murat (İstek) Beyaz elbiseli askerler, Susayana su verirler. Bulutlar Altı harman, Üstü orman. Alın Yer altında püsküllü derviş. Pırasa On kareş, Onunun da üstünde taş. Parmaklar, tırnak Bahçede bağlı bohça Lahana Bahçede bağlı bohça Lahana Sarı saçakta, Kar tarlası, Zordur toplaması. Pamuk Ben giderim, o gider, Üstümde tik tik eder. Kalp Sesi uzun, kendi kısa. Horoz Canı var, kanı yok. Kelebek Havada uçar, kanadı yok. Bulut |