• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/pages/Ders-Akademi/1405878436342260

Üyelik Girişi

Bilmeceler

BİLMECELER
Aldır abası, yeşildir cübbesi 
Kiraz

Bir kuyum var, iki türlü suyum var
Yumurta

Gölgesiz dağlar aşar 
Ses

Hak Taala hoş yaratmış Bir yeşil dal üstüne Kenarı zil varak Ortası altın varak
Gül

Açarsam dünya olur yakarsam kül olur 
Harita

Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok 
Karınca

Eğri oturalım, doğru konuşalım. 
Deve

Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. 
Karpuz

Yeter Çektiğim! 
Fotoğraf makinası

Geceleri fener, gündüzleri söner. 
Yıldız

Bir sözdür ki şeytan kaçar, Bir anahtardır, her kapıyı açar… 
Bismillah

Minarede ses, Ölümsüz nefes 
Ezan

Eğilirsin kalkarsın, Engelleri yıkarsın, Bazen perde açılır, Sen Kabe’ye bakarsın. 
Namaz

Duygular içinde pirdir, Onsuz hayat zehirdir. 
Sevgi

Uzaktan baktım hiç yok yakından baktım pek çok 
Karınca

Yer altında sakallı dede. 
Pırasa

Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil.
Kabir

Yeraltında uzun minare. 
Havuç

Eli yok, ayağı çok. 
Kırkayak

Zilim var, kapım yok. 
Telefon

Kolu var, eli yok, Karnı yarık karnı yok. 
Ceket

Elsiz ayaksız kapı açar 
Anahtar

Çarığı çattım bacaya attım 
Terezi

İstanbul’da pişti Kokusu buraya düştü 
Mektup

İnce ince kadayıf Bizim hanım çok zayıf Bir kusuru varsa Bir gözü kayıp 
İğne

Dağa varır seslenir, Köye gelir yaslanır. 
Balta

Suda yayılır, karada bayılır. 
Balık

Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil. 
Kabir

Havada uçar, kanadı yok. 
Bulut

Canı var, kanı yok. 
Kelebek

Dört ayaklı ayı, üstünde kabadayı 
Sandalye

Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli. 
Anne

Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli. 
Anne

Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. 
Karpuz

Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum. 
Telefon

Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz. 
Akarsu

Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz. 
Akarsu

Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem. 
Yol

Gece gündüz yufka açar! 
Deniz

Geceleri fener, gündüzleri söner.
Yıldız

Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir?
Fırın

Mavi atlas, Makas kesmez. 
Deniz

İncecik beli, Elimin eli. 
Çatal

Yeşil mantolu, kırmızı entarili, siyah düğmeli. 
Karpuz

Sarıdır sallanır, dalında ballanır. 
Portakal

Zilim var, kapım yok.
Telefon

Gece gündüz yufka açar!
Deniz

Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil. 
Gül

Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım. 
Göz

Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper. 
Havlu

İncecik beli, Elimin eli. 
Çatal

Taştandır demirdendir, Yediği hamurdandır, Bütün dünyayı doyurur, Kendi doymaz nedendir? 
Fırın

Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli. 
Anne

Küçük kare kutu, İçi insan dolu. 
Televizyon

Bağlarım yürür, Çözerim durur. 
Ayakkabı

Bahçede bağlı bohça 
Lahana

Alaca yılan, Ağaca dolan
Fasülye

Fini fini fincan, İçi dolu mercan.
Nar

Yer altında sakallı dede.
Pırasa

Eğri çınar yerde yatar; Yerden alır, gökte yutar.
Deve

Altı darı, üstü deri; İçinde bir avuç darı.
İncir

Yer altında civcivli tavuk.
Patates

Yağmurlu havada göz kırpar.
Şimşek

Yol üstünde kırmızı bohça.
Domates

Sesi var canı yok.
Düdük

Dört kardeş Birbirini kovalar.
Araba tekeri

Alçacık tepe, Zincirli küpe.
Altın

Sudan ayaz, Şekerden beyaz.
Kar

Dört köşedir beş değil, Kimse ondan hoş değil. 
Kabir

Sarıdır ayva gibi, Suludur elma gibi.
Portakal, Limon

Ay varken açarlar, Gün varken kaçarlar.
Yıldızlar

Ufacık mermer taşı İçinde bekler aşı.
Yumurta

Âşıkların habercisi, Sabahın tatlı sesi. 
Rüzgâr

Yazılı mezar, Dünyayı gezer. 
Mektup

Babam kandil, dedem çıra İşin yoksa beni ara. 
Ampül

Eğri oturalım, doğru konuşalım.
Deve

Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum. 
Telefon

Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem. 
Yol

Gece gündüz yufka açar! 
Deniz

Sarıdır sallanır, dalında ballanır.
Portakal

Bir acaib nesne gördüm Alem bilir ismini Başını sürter kendini Öldürür cismini 
Kibrit

Het didim Met didim Git şuraya Yat didim 
Süpürge

Çıt demeden çalıya düşer 
Güneş

Gökte açık pencere, kalaylı bir tencere. 
Ay

Tırnağından övür alır Burnundan boğazlanır 
Buğday

El eker dil biçer 
Yazı

Dağdan gelir dat gibi Kolları var bıdak gibi Eğilir bir su içer Beğirir oğlak gibi. 
Kağnı

Bir bağım var uzundur uzun 
Sene

Ala bakar mora bakar Oturmuş bakla satar Baklanın okkası kaça dedim Çıldır çıldır yüzüme bakar 
Kurbağa

Senede verir otuz okka üzüm 
Ramazan


Beyaz duvar içinde, Sarı kanarya yatar. 
Yumurta

Bakması güzel, Alması üzer.
Gül

Bir tas yoğurdum var, Yarısı ak, yarısı kara. 
Göz

İncecik beli, Elimin eli. 
Çatal

Tarlada biter, Makine büker, Sabah akşam Elimizi yüzümüzü öper. 
Havlu

Bir sihirli fenerim, Kibritsiz de yanarım. 
Ampül

Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne

Dağlar ovalar aşar, sanma sakın yorulur, Bazan kabarır coşar, bazan ise durulur.
Irmak

İnci gibi dişlerim, odunları dişlerim. 
Testere

Daldan dala atlarım, Kuyruğumdan sarkarım.
Maymun

Küçük mezar, dünyayı gezer.
Ayakkabı

Hırsız içerde, başı dışarda.
Çivi

Ak bir çubuk, tükenir çabuk.
Tebeşir

Ak bir çubuk, tükenir çabuk.
Tebeşir

Akşam çamur, sabah kömür.
Kına

Geceleri fener, gündüzleri söner. 
Yıldız

Yeraltında uzun minare. 
Havuç

Yeraltında kırmızı pancar.
Turp

Çat orda, çat burada, çat kapı arkasında.
Süpürge

Kolu var, eli yok, Karnı yarık karnı yok.
Ceket

Elsiz ayaksız kapı açar 
Anahtar

Zilim var, kapım yok. 
Telefon

Kat kattır amma katmer değil, Kırmızıdır amma biber değil. 
Gül

Altın tas, gümüş tas; Birini kaldır, birini as. 
Güneş ve ay

Çarığı çattım bacaya attım 
Terazi

Havada uçar, kanadı yok.
Bulut

Maldan paradan verilir, Kırkta bir. Onunla Cennete varmadan, Cennet olur kabir...
Zekât

Eli yok, ayağı çok. 
Kırkayak

On kareş, onunun da üstünde taş. 
Parmaklar ve tırnaklar

Yer altında sakallı dede. 
Pırasa

Fini fini fincan, İçi dolu mercan. 
Nar

Benim iki pencerem var, Etrafı etten duvar. Her gün erkenden açarım, Gece olunca kaparım. 
Göz

Biz biz idik biz idik, Otuz iki kız idik Ezildik buzulduk, Bir araya dizildik. 
Diş

Çiğnenmeyen ak sakız. 
Su

Gökten ay ile yıldızı kopardılar, kanımızın içine koydular.
Bayrak

Sayılmaz koyunum içinde bir koçum var
Ay

On ay yatar, İki ay kalkar, Feneri yakar, Etrafa bakar.
Ateşböceği

Canlı gider, cansız kovalar.
Araba

Alçacık dallı, Yemesi ballı.
Çilek

Kandilde var, mumda yok, Mendilde var, çulda yok. 
Dil

Gökte gördüm bir köprü, Rengi var yedi türlü
Gökkuşağı

Dört ayaklı ayı, üstünde kabadayı
Sandalye

Çarığı çattım bacaya attım
Terazi

Uzaktan baktım bir karataş, Yanına gittim dört ayak bir baş.
Kaplumbağa

Başımda saç yok, içimde tat çok.
Kabak

Yaprağı ele benzer, Tarihi bilir ezber. 
Çınar

Tarlası siyah, tohumu beyaz. 
Pirinç

Bir kutuda beş koğuş, Kırmızı askerler yatıyormuş. 
Nar

Sabreden derviş. Ona mutlaka ermiş. 
Murat (İstek)

Beyaz elbiseli askerler, Susayana su verirler. 
Bulutlar

Altı harman, Üstü orman. 
Alın

Yer altında püsküllü derviş.
Pırasa

On kareş, Onunun da üstünde taş.
Parmaklar, tırnak

Bahçede bağlı bohça
Lahana

Bahçede bağlı bohça 
Lahana

Sarı saçakta, Kar tarlası, Zordur toplaması. 
Pamuk

Ben giderim, o gider, Üstümde tik tik eder.
Kalp

Sesi uzun, kendi kısa.
Horoz

Canı var, kanı yok.
Kelebek

Havada uçar, kanadı yok.
Bulut